büyümek

Büyümek zor.

 Büyümeye çalışmak zor.

 Ama büyümeye çalışırken yanında olduğun, senin yanında olan, anlarını hikâyelerini deneyimlerini anlattığın kişilerin varlığı; o kişilerin bu büyümek dediğimiz, kimsenin bize “İster misin?” diye sormadığı şeyi gerçekleştirirken yanlarımızda olmaları değerli. 

 Büyümek kolay değil ama bir yandan güzel. 

Artan sorumluluklara, zaten var olan kaygılara bir yenilerinin daha eklenmesine rağmen güzel. 

 Her yeni günde yeni bir senle karşılaşmak güzel. 

 Her yeni günle karşılaştığın yeni bir senle farklı şeyleri deneyimlemek güzel.

 Deneyebilmek güzel. Denemek, yanılmak, yanıldığını görüp bu sefer yanılmayacağını düşünüp tekrar denemek ve yine yine yeniden yanılmış olmak güzel. Yanıldığını kabul etmek güzel.

 Her gün batmakta olan güneşin fotoğrafını çekmek, gökyüzünün turunculuğunda, pembeliğinde, morluğunda kaybolmak; kendini bir şeylerde, bir yerlerde, birilerinde kaybolma konusunda sıkmayıp buna izin vermek güzel. 

 Akışa bırakmak güzel. İnanmak da güzel ve değerli aynı zamanda.

 Her şeyin bir sırası olduğunu bilmek güzel ama bu sıranın neden bir türlü gelmek bilmediğini düşünüp kendi kendini yemek güzel değil.

 Güzel giden şeylerin tek bir küçük hatayla mahvolması güzel değil. 

 Ama güzel giden şeylerin tek bir hatayla – ufacık, küçücük bir hatayla- insan elinden kayıp gideceğini görmek en azından görebilmek ve anlayabilmek oldukça güzel. 

Güzel olmayan durumlardan güzel şeyler çıkartabilmek güzel.

 İnsanlar hem güzel hem çirkin. İnsan ilişkileri hem yapıcı hem yıkıcı. Bizler hem güzeliz hem de çok çirkiniz. Hayat hem güzel hem de oldukça çirkin. 

 Hem… hem… Çünkü her şey bir denge işi. 

 Evet büyümek zor ama süreç güzel. 

 Yaş almak güzel değil ama bir şeyleri deneyimlemek güzel. 

 Yaş almak güzel değil ama anı biriktirmek güzel. 

Anıları biriktirdiğin insanlar, anı biriktirdiğin yerler güzel. Yeni yerler keşfetmek güzel. Çoktan keşfettiğin yerlere tekrar tekrar gitmek güzel. Alışık olduğun yüzleri tekrar ve tekrar görmek güzel. Yeni yüzler görmek ve onları tanımak da güzel. 

 Ait hissedebilmek güzel ama ait hissedememek de sorun değil. 

 Ait hissetmek güzel ama arada bir yerde sıkışıp kalmış olmak da sorun değil.

 Kimi şeyler sorun kimi şeyler sorun değil.

 Neleri sorun ettiğimiz asıl sorun belki de.